Uyuz, dünyanın her yerinde, bütün yaş gruplarında ve her iki cinste görülebilen bulaşıcı bir deri hastalığıdır. Tüm yıl boyu görülebilmekle birlikte görülme sıklığı sonbahar ve kış aylarında artar. Ayrıca uyuz hastalığı 30 yıllık dönemler halinde salgınlar yapmaktadır. 15 yıllık sakin bir devreyi 15 yıllık salgın dönemleri izler. Bulunduğumuz zaman dilimi hastalığın görülme sıklığının arttığı bir döneme denk gelmektedir. Uyuz hastalığı tüm ırklarda ve farklı ekonomik imkanlara sahip kesimlerde görülebilmektedir. Nüfusun artışı ve insan ilişkilerinin yoğunlaşması da uyuzun bulaşmasını kolaylaştırarak hastalığın yayılmasına yol açar.
Uyuz Nedir?
Uyuz insan derisine Sarcoptes Scabiei adında bir parazitin yerleşmesi sonucu oluşan bulaşıcı bir hastalıktır. Hastalığı oluşturan parazit gözle zor görülebilecek küçük boyutlardadır. Uyuz hastalığı şiddetli kaşıntı ve çok çeşitli deri belirtilerine sebep olur. Hastaların uyku kalitesini bozar ve keyfini kaçırır. İnsandan insana bulaşan en sık görülen bu türün dışında tahıllardan ve hayvanlardan insana bulaşabilen daha nadir görülebilen uyuz türleri de mevcuttur.
Uyuz Nasıl Bulaşır?
Uyuz yakın temasla bulaşır. Kesin kural olmamakla beraber genellikle en az 15-20 dakika deri teması gerekir. Bu yüzden aynı evi paylaşan kişiler arasında bulaşma daha sık görülür. Hijyen şartlarına dikkat edilmemesi, kalabalık aile ortamları ve sosyoekonomik şartların zayıflığı hastalığın bulaşmasını kolaylaştırır. Uyuz aşağıdaki yollarla bulaşabilir;
- Cinsel ilişki
- Aynı oda ya da yatağı paylaşma
- Okul, yurt, kışla, hastane ortamları
- Dans etme
- El sıkışma
- Uzun süreli toplu ulaşım aracı kullanma
- Giyim mağazalarının ve spor salonlarının soyunma odaları
- Ortak çarşaf, havlu vb. kullanma
Uyuzun bulaşması için belli bir süre sıkı ten teması gerektiğinden sağlık personelinin hastaları muayeneden kaçınmaması gerekir.
Uyuz Belirtileri Neden Oluşur?
Uyuzdaki belirtiler hastalığı oluşturan parazite, vücudun oluşturduğu hassasiyet sonucu olan kaşıntıya ve kaşıma sonucu gelişen komplikasyonlara bağlı meydana gelmektedir. Bu belirtilerin oluşma süreci parazitin ya da yumurtalarının deriye girişi ile başlar.
Parazitin Deriye Girişi
Deriye giren dişi uyuz paraziti en üst tabakada tünel kazar. Birkaç saat sonra yumurtlamaya başlar ve iki ay boyunca yumurtlamayı sürdürür. Yaklaşık 1 cm civarında açtığı tünele 10-25 adet yumurta bırakır. Erkek dölleme bitince dişi ise yumurtlama bitince ölür. Larvalar yumurtadan çıkıp tünelin tavanını delerek olgunlaşmak üzere deri yüzeyine çıkar. Yaklaşık 2 haftada olgunlaşır.
Kaşıntı Hissi Oluşumu
Uyuzun en önemli özelliği olan gece kaşıntısı parazitin cilde yerleşmesinden sonra 3 gün ile 1,5 ay arasında değişen sürelerde başlar. Ancak bu süre genellikle 2-4 haftadır. Bulaşma ile kaşıntıların başlaması arasında geçen süreye “kuluçka devresi” denir. Bu yaklaşık bir aylık sürede parazit belirti vermeksizin ve kaşıntı yapmadan tünel kazabilir. Şiddetli kaşıntı hissi bünyenin parazite ya da dışkısına karşı verdiği tepki sonucu gelişir. Hassasiyetin oluşum süresi kişiden kişiye değişir. Önceden uyuz geçirenlerde süre kısalır.
Kaşıma Sonrası Komplikasyonlar
Kaşıntı hissinin başlaması kaşımaya yol açtığından derinin tahribi ile parazit ve yumurtalarının deriden uzaklaşmasına böylece sayılarının azalmasına sebep olur. Hastalık bu aşamada tedavi edilmezse deri bütünlüğü bozulduğundan farklı mikropların deriye yerleşmesi kolaylaşır. Bunların yayılması ile belirtiler daha da çeşitlenir ve tedaviyi zorlaştıran bir durum ortaya çıkar. Diğer yandan deri bütünlüğünün bozulduğu bu duruma kimyasal tahrişler ve yanlış tedaviler eklenirse durum daha da karmaşıklaşır. Bu da hem teşhisin hem de tedavinin zorlaşmasına yol açar.
Uyuzun Hastalığının Belirtileri Nelerdir?
Hastaların en önemli şikayeti gece kaşıntısıdır. Gündüzleri ise sıcak ortamlarda ve kişilerin hareketsiz kaldığı dönemlerde kaşıntı artar. Geceleri ve sıcakta kaşıntının artışı hastalığı oluşturan parazitin hareket kabiliyetinin artışı ile ilgilidir.
Uyuzda iki tür belirti ortaya çıkar;
Parazitin Oluşturduğu Deri Belirtileri
Tünel (Sillon): Parazitin derinin en üst tabakasında açtığı yaklaşık 1cm’lik deri tünelidir. Deriden biraz kabarık, beyazımsı, zikzaklı kırık bir çizgi şeklindedir. Tünel, tavanındaki yumurta çıkış deliklerinden kirle dolarsa siyahımsı renk ortaya çıkar.
İnci Tanesine Benzeyen içi su dolu kabarcık (Vesicule Perle): Tünellerin ucunda veya onlardan bağımsız olarak görülen içi su dolu kabarcıklardır. İçinde parazit mevcuttur. Bebeklerde el içi ve ayak altında daha büyük kabarcıklar oluşabilir.
Tüneller en çok eller, bilekler, ön kol ve erkek genital bölgesinde görülür. Ellerde de en çok parmak aralarında yukarıdaki belirtilere rastlanır.
Kaşıntıya Bağlı Oluşan Komplikasyonların Belirtileri
Alerjik duyarlılığa bağlı kaşıntı sonucu ortaya çıkan belirtilerdir. Vücudun çoğu bölgesinde olabilir ve simetrik dağılımlıdır. Uyuz hastalarında en sık görülen ve kaşıntı sonucu gelişen deri belirtileri şunlardır;
- Kurdeşen benzeri deri kabarıklıkları
- Şiddetli kaşıntıya bağlı deri izleri
- Düzensiz kabuklanmalar
- Düzensiz kırmızı alanlar
- Virüs enfeksiyonları
- Mantar enfeksiyonları
- İçi cerahatli kabarcıklar (püstül)
- Çıbanlar (Furonkulozis)
- İmpetigo
- Sonradan gelişen (sekonder) egzama
- Nohut benzeri kırmızı kahverengi nodüller
Tedavi edilmeyip uzayan vakalarda tüm bu problemler polimorf (çok çeşitli görünümlü) deri belirtileri oluşturur. Bu ise tanıyı zorlaştıran ve uzman olmayanların tedavide yanlışlık yapmalarına yol açan bir durumdur.
Uyuz Belirtileri Vücudun Hangi Bölgelerinde Görülür?
Uyuz hastalığının insan vücudunda severek yerleştiği bölgeler şunlardır;
- El parmak araları
- Bilekler
- Kolların ön yüzleri
- Koltuk altları ve çevresi
- Genital bölge
- Göbek ve alt tarafı
- Kalça ve üst bacaklar
- Penis başı
- Kadında meme areolası ve çevresi
- Bebeklerde tüm deri bölgelerine yerleşebilir.
Erişkinlerde baş, kürek kemikleri civarı, göğüs üst kısmı ve ayak altına yerleşmez.
Uyuz Tanısı Nasıl Konulur?
Hastalığın hikayesi (anamnez), aile sorgulaması, tipik belirtilerinin saptanması ve belirtilerin vücuttaki dağılımı bir dermatoloji hekiminin tanısı için genellikle yeterlidir. Ancak uzun süre tedavisiz kalan ya da yanlış tedavi gören vakalarda tanı koymak zorlaşabilir ve bir çok hastalıkla karıştırılabilir. Doğru tanı için mutlaka bütün vücut yüzeyi muayene edilmeli, gerekirse büyüteçle inceleme yapılmalıdır. Erişkinlerde ve bebeklerdeki hastalığa özgü yerleşim bölgeleri dikkatle muayene edilmelidir.
Şüpheli durumlarda suda çözünen mürekkeple deride parazitin açtığı tüneller görünür hale getirilebilir. Erişkin parazit tünellerde veya içi su dolu kabarcıklarda aranır. Sivri uçlu bistüri ile tünel yarılır. Kuvvetli ışık ve büyüteç altında koyu kenarlı parlak bir nokta görülür. Bistüri ucuyla lam üzerine aktarılır. Mikroskopta az büyütülen objektifle incelenerek tanı doğrulanır.
Uyuz Hastalığı Kendiliğinden Geçer mi?
Uyuz hastalığını oluşturan parazit deride açtığı tünellere yerleşir. Bıraktığı yumurtalarla hem kişinin diğer cilt bölgelerine hem de temasta olduğu bireylere geçer. Böylece hastalık zamanla ilerler. Bu sebeple tedavi edilmediği takdirde kendi kendine iyileşmek bir tarafa daha içinden çıkılmaz ve tedavisi zor bir hal alabilir. Ne kadar erken hekime başvurulursa sonuç o kadar hızlı elde edilir.
Uyuzdan Korunma Yolları Nelerdir?
Toplumdaki tüm kesimlerde görülebilen yaygın bir hastalık olduğundan bulaşma ihtimalini tamamen sıfırlamak mümkün değildir. Diğer yandan korunmak için dikkat edilmesi gerekenler şunlardır;
- Günlük beden temizliğine dikkat etmek
- Ortak çamaşır, elbise, havlu kullanmamak
- Otellerde temiz çarşaf ve nevresim talep etmek
- İnsanların çok sıkışık seyahat ettiği toplu taşıma araçlarında bulaşabileceğinin farkında olmak
- Hastalardan hastalık iyileşene kadar uzak durmak
- Hastaların akraba ve arkadaş ziyaretlerinden sakınması gerektiğini unutmamak
Uyuzun Evde Tedavisi Mümkün müdür?
Teorik olarak mümkünmüş gibi görülebilir ancak kişinin özel deri yapısına ve hastalık süresince oluşan komplikasyonlara göre herkes için farklı tedavi gerekebilir. Tedavideki önemli püf noktası bir kişi için doğru olanın bir başka kişi için yanlış olabileceğidir. Bu yüzden hekim takibi önemli ve gereklidir.
Uyuz Hastalığının Tedavisi Nasıldır?
Hasta kişilerin aynı ortamı paylaştıkları kişilerle beraber tedavi edilmesi gerekir. Bu husus tedavinin en önemli noktalarından biridir. Çünkü herkese aynı tedavi şekli uygulanamaz. Kişilerin cildinin genetik özellikleri, parazite karşı vücudun gösterdiği hassasiyetin derecesi, komplikasyon varlığı ya da yokluğu gibi durumlara göre tedavi yaklaşımı değişir.
Uzun süre tedavisiz kalarak ya da yanlış tedavi ile cilt belirtileri yaygınlaşmış, tahriş egzaması ya da ikincil enfeksiyon gibi komplikasyonlar oluşmuş vakalarda öncelikle bu ikincil durumların tedavi edilmesi gerekir. Böylelikle deri uyuz tedavisi için hazır hale gelir. Aksi takdirde vaktinden önce uygulanan ilaçlarla tahriş durumu daha da şiddetlenebilir.
Bu uyuz belirtilerine eklenen ikincil durumların tedavisinden sonra dermatoloji hekimi uygun gördüğü krem, losyon ya da pomat şeklindeki ilaçları reçete eder. Bunlar banyodan sonra uygulanır. Boyundan aşağı bütün vücuda sürülür. Yaşa göre değişen (genellikle 8-24 saat) sürede vücutta kalır. Sonra yıkanılır ve temiz çamaşırlar giyilir. Bu dıştan uygulanan ilaç sürme işlemini bütün aile bireyleri aynı anda yapar. Ancak tedaviden önce bütün aile bireylerinin tek tek muayene edilmeleri gerekir.
Bazı pomatlarda 2 ya da 3 gün üst üste sürülerek 48-72 saatlik uygulamalar da mevcuttur. Dermatoloji hekimi kontrollerde gerek görürse 7-10 gün ara ile uyuz ilacı uygulamasını tekrarlatabilir. Hasta takibi belirtiler tamamen kaybolana kadar devam ettirilir.
Diğer bir önemli tedavi prensibi yaşanılan ortamın parazit ve parazitin yumurtalarından temizlenmesidir. Bunun için iç çamaşırları, çarşaf ve nevresimler kaynatılıp kızgın ütüyle ütülenir. Kaynatılamayanlar açık havada 3 gün bekletilir. Bunun mümkün olmadığı eşyaları kapalı poşetler içinde 3 gün bekletmek gerekir. Halı ve mobilyalar emiş gücü yüksek bir elektrikli süpürgeyle temizlenir.
Uyuz toplum sağlığı ve yaşam kalitesi bakımından önemli ve yaygın bir hastalık olduğundan insanların bilinçlenmesi ve buna uygun hareket ederek hastalığın görülme sıklığının azaltılması mümkündür. Bunun için korunma tedbirlerine rağmen bir şekilde hastalık kapıldığında vakit geçirmeden uzman dermatoloji hekimine başvurulmalıdır.